Anahtar kelime Bus

Harry Potter, akrabaları ile zor zamanlar geçirmektedir. Ailesine kötü davranan, Vernon Amca’nın kız kardeşi Marge’a büyü yapıp kaçar. Okul dışında büyü yaptığı için korksa da cezalandırılmadığını fark edince çok şaşırır. Ancak çok geçmeden, tehlikeli bir suçlu olan Lord Voldemort’un yardımcısı Sirius Black’in Azkaban hapishanesinden kaçtığını öğrenir. Dark Lord’un intikamını almak için Harry’i öldürmek istemektedir. Hapishanedeki büyük suçlulardan sorumlu, Ruh Emiciler etrafa huzursuzluk saçmaktadırlar. Öte yandan Lupin’in de sakladığı bir sır var gibi görünmektedir...

Umudunu Kaybetme’de, Chris Gardner iki yakasını bir araya getirmeye çalışan bir aile babasıdır. Ailesini ayakta tutmak için cesurca çabalamasına rağmen beş yaşındaki oğlu Christopher’ın annesi, maddi zorlukların yarattığı sürekli baskı altında direncini kaybetmek üzeredir. Artık dayanamayacağını anlayınca istemeye istemeye evi terk eder. Artık bekar bir baba olan Chris, yılmadan, bildiği tüm satış becerilerini kullanarak daha iyi kazandıran bir işin peşine düşer. Prestijli bir borsa şirketinde stajyerlik bulur ve ücret almasa da programın sonunda iş ve parlak bir gelecek elde edeceğini umarak kabul eder. Parasal güvencesi olmayan Chris ve oğlu, kısa süre sonra oturdukları daireden çıkartılırlar ve düşkünler evi, otobüs durağı, tuvalet; geceyi geçirmek için bulabildikleri her yerde kalırlar.

Yılda sadece bir gece boyunca tüm suçların serbest olduğu bir dünyada geçen film, Arınma Gecesi öncesi çocuklarıyla birlikte eve dönen bir çiftin gerilimini beyazperdeye taşıyor. Güvenli evlerine ulaşmaya çalışan ailenin benzini yolda biter. Tam da bu esnada oğlunu öldüren adamdan intikam almak için Leo sokaklara çıkmıştır. Bir anne ise kızıyla birlikte yağmalanan evinden canını zor kurtarır. Los Angeles.'ın bu en haşin gecesinde hayatta kalmaya çalışan 5 kişinin yolu kesişecektir...

Genç bir anne olan Riley (Jennifer Garner), kocası ve kızının vahşice öldürülmesiyle sonuçlanan bir saldırıda yaralanmış ve komaya girmiştir. Kendisine geldikten sonra adaletin sağlanması için çabalayan Riley, sistemin ailesinin katillerini koruduğunu fark eder. Sistemdeki bu yozlaşma Riley'nin örnek bir vatandaştan bir şehir gerillasına dönüşmesine neden olur. Bunca zaman çektiği acıdan güç alan ve hayal kırıklığını kişisel motivasyon kaynağına çeviren Riley, durdurulamaz bir güç haline gelmek için yıllarını zihnini, bedenini ve ruhunu eğiterek geçirir. Riley şimdi kendi adaletini sağlamak için yeraltı dünyasından, polisten ve FBI'dan bir adım önde olmalıdır.

Film, kendi alanında kariyer sahibi diye nitelendirilebilecek bir suçlu olan Charlie Croker’ın liderliğindeki bir soyguncu çetesinin macerasını konu almaktadır. Çete, Los Angeles tarihindeki en büyük trafik sıkışlığını yaratarak yapmayı planladıkları altın soygunu için zaman kazanmak ister. Oluşturdukları kargaşadan kendi paçalarını sıyırabilmek adına kaldırımdan gidebilecek kadar küçük olan Mini Cooper’ı kullanırlar. Hedefleri, trafik açılana dek ortadan kaybolmayı başarmaktır.

James Stewart ve Dorıs Day, korku sinemasının tartışmasız üstadı Hitchcock'un bu muhteşem geriliminde özgün ve dramatik bir performans sergiliyorlar. Stewart ve Day, Fas'ta oğulları Hank ile tatil yapan masum Amerikalılar Ben ve Jo McKenna'yı oynuyorlar. Marakeş pazarında bir Fransız ajanı Ben'in kollarında öldüğünde, çift oğullarının kaçırıldığını ve ingiltere'ye götürüldüğünü öğreniyor. Kime güveneceklerini bilmez halde olan McKenna ailesi uluslararası casusluk, suikastçilik ve terörle karşı karşıya kalır. Gerçeğe yaklaştıkça tüm hayatları değisecektir ve film meshur Albert Meydanı'nda gerilim dolu bir doruğa ulaşacaktır.

Yakınları tarafından çok sevilen Bertram Pincus günün birinde ölür. Ama Pincus'un bu ölüm durumu sadece 7 dakika sürer. 7 dakikalık bu aradan sonra hayatına geri dönen Pincus'un artık tüm hayaletleri ve daha önce ölen herkesi görebilme gibi bir yeteneği vardır. Ancak bu yetenek ona fayda değil zarar getirmeye başlamıştır. Çünkü tüm ölüler Pincus'dan bir şeyler talep etmeye başlamıştır. Bu durum onu ölülerle hayattakiler arasında komik bir elçi haline getirmeye başlar.

Phoenix polisi Ben Shockley, Las Vegas'tan bir tanığı nakletmekle görevlendirilince terk edilmiş biri olma yolunda ilerlemektedir. Tanığın, mafya bağları olan kavgacı bir fahişe olduğu ve üst düzey bir kişiyle ilgili suçlayıcı bilgiler olduğu ortaya çıkar.

14 yaşındaki Joe, ev hanımı annesi Jeanette ve profesyonel bir golfçü olan babası Jerry ile birlikte Montana’nın küçük bir kasabasında yaşamaktadır. Evin babası Jerry, ani bir şekilde işten çıkarılınca büyük bir yıkıma uğrar. Bu durum sadece onun değil ailesinin de yıpranmasına neden olur. Tam da bu sırada evlerinin yakınlarında dev bir orman yangını çıkınca hayattaki amacını kaybetmiş olan Jerry, yangını söndürmeye çalışan ekibe katılmaya karar verir. Jeanette ve oğlu Joe'yu kendi başlarına bırakan Jerry'nin gidişi, Joe'nun duygusal dünyasını derinden etkiler. Babasının yokluğunda zamanından hızlı büyümek zorunda kalan Joe, ailesini ayakta tutmak için çabalamak zorunda kalır.

Adalet Gecikse Bile Mutlaka Yerini Bulur! Ömrünün kırk yılını orduya hizmete adamış emekli Vietnam gazisi Frank Vega, belediye otobüsünde bir grup genç tarafından rahatsız edilen yaşlı bir adamı kurtarınca internette yayınlanan görüntüleriyle bir anda ünlenir ve tüm şehrin hayranlığını kazanır.

Bir hayvan barınağında çalışan Seth dengesiz bir hayatı olan ve yalnız yaşayan utangaç biridir. Lise yıllarından tanıdığı garson kız Holly ile otobüste karşılaşır. Saplantılı bir hal alan Seth’in yaşamı tamamen değişir. Kızla yakınlaşmak için ümit dolu hayallerle şansını dener ancak ondan istediği karşılığı göremez. Bomboş hayatında bu kızı takıntı haline getirir. Bu takıntı, büyük bir psikopatlığı da ortaya çıkaracaktır. Holly'i çalıştığı barınaktaki bir kafese kapatmaya karar verir. Onunla konuşarak oyun oynamaya çalışır. Seth, çok geçmeden Holly’nin göründüğü gibi biri olmadığını keşfedecek, kurbanın artık kim olduğu da belirtisiz bir hal almaya başlayacaktır.

Pizza dağıtıcısı Victor, birkaç gün önce tanıştığı Elena'yla ateşli bir tartışma yapıyor. Çünkü Elena, Victor'la tanıştığında sarhoştur ve ayıldıktan sonra Victor'u istemediğini söylemiştir. Bu tartışma sırasında çıkan seslerden dolayı iki polis memuru sahneye giriyor ve kazara bir silah patlıyor… 4 yıl sonra genç olan polis David (Javier Bardem) tekerlekli sandalyede basketbol yıldızı oluyor ve Elena'yla evleniyor. "Nasıl oluyor da oluyor?" diye merak ediyorsanız "Çıplak Ten" tam size göre… Çılgın İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın 1997 tarihli filmi…

Yakın bir gelecekte dünya, ölümcül bir virüsün pençeleri arasına düşmüştür. İnsanların yarısından fazlası salgından etkilenmiştir. Tek çare, herkese bulaşmadan önce virüse bir aşı bulmaktır. Geride kalan az sayıda sağlıklı kişiden biri olan Doktor Lauren (Rachel Nichols), New York'un virüse teslim olmasının ardından Los Angeles'a gelir ve buradaki diğer sağlıklı insanları kurtarabilmek için çalışmaya başlar.

Marilyn Monroe'nun başrolü Don Murray ile paylaştığı, 1950'lerde Amerika'da geçen film. Marilyn Monroe güzelliğine, oynadığı Cherie karakterinin naifliğini de katmış olduğu bu filmde seyredeni bir kez daha büyülerken, pek yakışıklı Don Murray'nin canlandırdığı fena halde aşık bir kovboy olan Bo'nun hal ve hareketleri, "bir kadını kendinizden uzaklaştırmak istiyorsanız neler yapmalısınız?" sorusunun cevabı niteliğindedir.

New York'ta 17 yaşlarında genç bir lise öğrencisi olan Lisa, dışarı çıktığı normal bir günde bir otobüs kazasına şahit olur ve bir kadının ölümüyle sonuçlanan kazaya kendisinin neden olduğuna inanır. Doğruyu saklamak istemez ama her seferinde karşısına çıkan birileri vardır. Psikolojisi bozulan Lisa ailesine, arkadaşlarına ve en çok da kendisine zalimce davranır. Geleceği için kurduğu pembe hayallerle yetişkinler dünyasının çıplak gerçekçiliği arasında kalacaktır...

Felaket filmlerinin harika bir parodisi olan The Big Bus, dünyanın ilk nükleer enerjili otobüsünü konu alıyor; 32 dev tekerleğe sahip, 75 tonluk bir canavar ve New York’tan Denver’a olan ilk yolculuğu. Dünyanın en büyük otobüsünü kullanan kişi, tabii ki dünyanın en büyük otobüs şoförüdür. Onun yardımcı pilotu ise aniden bayılma eğilimindedir ve yolun kenarına gitme eğilimi vardır. İki kötü adam, otobüsü yok etme yemini eder ve bu da komik bir gerilim yaratır.

A love story about a middle-aged compression sock businessman from Detroit who unexpectedly falls for his cardiac nurse, a Nigerian immigrant, while recovering from a heart attack and sets his sights on winning her over.

Tayo the Little Bus is a South Korean computer-generated animated television series created by Educational Broadcasting System, Iconix Entertainment, Seoul and Hot Animation which is owned by HiT Entertainment. The Korean-dubbed series began airing on EBS in 2010 and the English-dubbed series aired on Disney Junior in 2012. The latter is also scheduled to air on Disney Channel and Cartoonito in 2013. The narrator of the UK series is Michael Angelis who also narrates the UK series of Thomas & Friends.

The year is 1993. 14-year-old Alex Ryabinin lives a normal teenage life - looking for adventure, trying to protect himself from hooligans, does not want learn music, does not know how to meet girls and which adults to follow as an example. On the one hand - an honest but poor family with a saleswoman mother and a father who is a docent, on the other - the dangerous world of an Afghan veteran Uncle Alik. And there's also the girl Zhenya, whose encounter triggers a series of irreversible events that will forever change the life of Alex. Running away from hooligans, Alex steals a car of local criminal authority, and in an instant everything changes. Will he be able to cope with all the problems, being in the heart of events? Will he be able to save his family and finally understand who he is? Only one thing is clear - life will never be the same again. Not for Alex himself, nor for the whole of Russia.

Bus Stop is a 26-episode American drama which aired on ABC from October 1, 1961, until March 25, 1962, starring Marilyn Maxwell as Grace Sherwood, the owner of a bus station and diner in the fictitious town of Sunrise in the Colorado Rockies. The program was adapted from William Inge's play, Bus Stop, and Inge was a script consultant for the series, which followed the lives of travelers passing through the bus station and the diner. Maxwell's co-stars were Richard Anderson as District Attorney Glenn Wagner, Rhodes Reason as Sheriff Will Mayberry, Joan Freeman as waitress Elma Gahrigner, Bernard Kates as Ralph the coroner, and Buddy Ebsen as Virge Blessing.

The adventures of a loveable family of buses who live in the small town of Chumley, in the heart of the country-side. As they chat and argue, joke and tease one another, the buses go about their daily duties, and help each other out of all kinds of scrapes.

In Yongsheng Town, there is an AI school bus that belongs exclusively to Sunshine Forest Kindergarten. He is smart, brave and full of wisdom. He is not only a hero in the hearts of children, but also an indispensable mentor and helpful friend to them. He is the school bus Goethe. Whenever children encounter difficulties, the school bus Goethe immediately transforms into a fire truck, police car, ambulance, rescue boat and airplane to rush to the scene, using various interesting props to resolve crises and answer children's questions.

After embarking on a life-changing field trip, a group of whip-smart students fight to save humanity from an army of ruthless drones.

Haha and Byul, known as typical lovebirds, and their three children (Dream, Soul, and Song), who have unique charms and colors, go on a bus trip. As Song, the youngest, brightens up the mood, the entire family shows off cheerful vibes. Haha's family gathers on a show for the first time, then repairs the old bus and names it "HaHa Bus" to start traveling all around the country. Let us join the memorable bus trip with Haha’s family and see how they communicate with various neighbors, eat delicious food, and make unforgettable family memories that will be remembered for the rest of their life.

The doomed passengers aboard a spectral bus head toward a gruesome, unknown destination in this deliciously macabre horror anthology series.

A comedy through the world of excursions ... with a somewhat uncertain destination! Welcome to the world of cheap excursions.

The curious six-year-old Buster, a popular Little Baby Bum character, is a friendly and eager-to-learn yellow bus who takes on new adventures through stories and songs in his own series, Go Buster.

An ordinary night bus has been kitted out with cameras for this series, witnessing the funny, surprising and sometimes moving interaction between passengers after dark. From late night revellers and tourists visiting the West End to shift-workers leaving home at first light, the series will provide an intimate portrait of London at night and the round-the-clock efforts made by drivers and support staff to keep the night bus working for London.

Nigel is beloved Campervan is held together with rust and filler and he is too embarrassed to take it to a VW show. But Nigel has a dream - that one day his rusting hulk of metal will be tearing down the drag strip at Santa Pod. He has only 150 days and just £12,000 to achieve his dream. Can Nigel transform his embarrassing excuse for a Campervan into a VW showpiece to be proud of? Or will he suffer a Campervan Crisis?