Doug ve ekibinin banka soygununda üzerlerine kimse yoktur; hem acımasız hem de dikkatlidirler. Soydukları son bankanın müdiresiyle aynı mahallede oturduklarını öğrendikten sonra kaçınılmaz olan gerçekleşir ve Doug, kadına aşık olur. Claire, onun soyguncu olduğundan şüphelenmezken Doug'ın kardeşi kadar yakın suç ortağı Jem, kuşku içindedir. Doug, iki taraftan birine ihanet etmeden bir seçim yapamayacaktır.
Ölümcül bir virüs tüm dünyayı tehdit etmektedir. 1996'da 5 milyar kişinin ölümüne neden olan bu virüs, 2035'te dünya nüfusunun yalnızca %1'ini hayatta bırakmıştır. Bu virüsün etkilerinden korunabilmek için insanlar yer altında koloniler kurarak yaşamaya başlar.Bu virüsün üstesinden gelebilmek için mahkumlardan James Cole, zaman makinesiyle geçmişe gönderilir. Yanlışlıkla 1990 yılına gönderilen Cole, bilimadamları için virüs hakkında araştırma yapar.Daha sonra zaman yolculuğunu sürdüren Cole, 1996'da akıl hastanesine alınır. Burada Dr. Kathryn Railly ile tanışan Cole, onu içinde bulundukları duruma inandırmaya başlar.
Hal (Jack Black), sadece manken gibi kadınlarla ilgilendiği için başarılı olamayan sıradan bir adamdır. Bir gün gittiği bir medyum, kadınların iç güzelliğini görebilmesi için onu hipnotize eder. Hal kısa zamanda kendisini çok etkileyen Rosemary'e aşık olur. Hipnotizmanın etkisi altında, aşırı kilolu Rosemary'nin, hep hayal ettiği güzel kadınlar gibi olduğunu sanmaktadır. Yönetmen Peter ve Bobby Farrelly'nin elinden çıkmış oldukça komik ve aynı zamanda dokunaklı bir aşk öyküsü...
Sol kolunu bir köpekbalığı saldırısında kaybeden bir sörfçünün trajik hikayesi...
Sally Bender, ABD Deniz Piyadeleri'nde görevli bir yüzbaşının karısıdır. Yüzbaşı Vietnam'a gönderilir ve Sally yalnız kalır. Yapacak başka bir şeyi olmadığı için yerel bir gazi hastanesinde gönüllü olarak çalışmaya karar verir. Burada Sally, aynı liseye gittiği Luke'u hastanede görür. Luke yaralanmıştır, felçlidir ve tekerlekli sandalyeye mahkûmdur. Sally, Luke'a aşık olmaya başladığında, hayatıyla ilgili çok önemli bir karar vermek zorunda kalır.
1994 yılında Ruanda'daki Hutu ve Tutsi kabileleri arasında yaşanan iç savaşta Hutular 3 ay içinde 800.000 Tutsiyi katletmişlerdi. İnsanlık tarihinin bu en büyük soykırımlarından biri esnasında, Birleşmiş Milletler korumasındaki bir Hristiyan misyoner okul ve okulda bulunan 40 kadar Avrupalı kendilerini bir anda katliamın ortasında bulurlar. Okulda eğitim gören Tutsilerle birlikte, çevreden 2500 civarında Tutsi okula sığınırlar. Okulda görevli idealist genç öğretmen Joe ve Katolik rahip Christopher, bu halk için ne yapabileceklerini sorgulamaya başlarlar. Dışarıda onları öldürmek için bekleyen Hutulara karşı korkunç bir süreç işlemeye başlar.
Tayland ve Vietnam’a komşu olan Güney Doğu Asya ülkesi Laos’da bir doktorun trajedisine tanıklık edeceğiz. Amerika Birleşik Devletlerinin Laos’a yolladığı yardım filosunda bulunan işinin ehli bir doktor, açlıktan ölmek üzere olan çocuklara yardım etmek için gönderilmiştir. İşini hakkıyla yapan bu doktor, Laos sokaklarında gerçekleşen bir cinayetten yargılanacaktır. Ne olduğunu anlamadan kaçmaya başlayacak olan bu adam, her yerde aranmaktadır.
Toko Ikuta lost her parents in a car accident at the age of 3. Afterwards, her uncle, who ran a barbershop in Morioka, raised her and she had a happy childhood. Toko Ikuta was active as a local idol and she dreamed of becoming an actress. At the age of 19, she is set to take an audition in Tokyo. The day before her audition, on March 11, 2011, the great Tohoku earthquake and tsunami hits Japan. In the autumn of 2011, Toko Ikuta works at a cafe. She goes with her Korean co-worker Han Yoo-Ri to do volunteer work in Kesennuma as the area recovers from the devastating tsunami. There, Toko Ikuta meets Kiyotaka Shimizu who is a university student from Tokyo and a member of a student volunteer group. While spending time together in Kesennuma, Toko Ikuta and Kiyotaka Shimizu develop feelings for each other.
Lee Hyo-ri, who has been volunteering for abandoned dogs for more than a decade, is on a journey to Canada to meet dogs who have been sent overseas for adoption in the arms of a new family.
We all die, but you don't have to do it alone. We follow various volunteers who assist people in the final phase of their lives. What drives these volunteers to guide complete strangers to the end of their lives? And what does death teach them - and us - about life?
