Tehlikeli Oyun

Tehlikeli Oyun 2008

7.50

Film, enerjik ve karizmatik bir öğretmen olan Rainer Wegner'ın otokrasi üzerine verdiği ders ile başlar. Öğrencilerin ilgisizliği üzerine dikkatlerini çekmek için bir deney yapmaya karar verir. Öğrencilerinden kendisini liderleri olarak kâbul etmelerini ve kendisine Mr. Wegner diye hitap etmelerini ister. “Disiplin aracılığıyla güç” sloganını seçer, bir logo yaratır ve gizli bir işaretle iletişim kuran bu gruba “The Wave” adını verir. Öğrenciler, umulmadık bir şekilde bu deneyden zevk almaya başlarlar. Ancak grup giderek kontrolden çıkar ve kısa sürede farklı boyutlara ulaşır * 1967 yılında California'da yaşanmış gerçek bir olayı günümüz Almanyasına aktaran The Wave, faşizmin köklerine dair etkileyici ve güncel bir hikaye * Birazcık abartı olsa da hiç fena değil. Otokrasi'nin gerçek yüzünü ortaya çıkartmaya çalışmışlar ve başarmışlar da.

2008

Kalbim Bir An Durdu

Kalbim Bir An Durdu 2005

6.90

İlk kez 2005 Berlin Film Festivali’nde gösterilen bu gerçekçi büyüme öyküsü, klasik müzik ve bir suç imparatorluğu arasında kalan genç bir adamın hayatına mercek tutan nitelikli bir karakter incelemesi. Yirmi sekiz yaşındaki Thomas Seyr, Paris’te bir emlak mafyasının gelecek vaat eden üyelerindendir. Thomas’ın, bu “erkek” mesleğinin gölgesinde kalan bir özelliği ise, bir konser piyanisti olan annesinden miras kalan, piyano çalma yeteneğidir. Annesinin ölümünden sonra tuşlara hiç dokunmamış olan Thomas, emlakçılık uğruna yüz çevirdiği bu yeteneğinin asıl önceliği olduğunu fark eder. Ortağının karısıyla ilişkiye girmesi ve piyanoya verdiği ağırlık yüzünden işini ihmal etmeye başlaması Thomas’ın hayatını çelişkilerle dolu bir çalkantıya sürükler...

2005

Kasım

Kasım 2003

7.09

Alfredo, sanatın dünyayı değiştirebileceğine ya da, belki daha doğrusu, dünyanın vaziyetini değiştirirebileceğine hâlâ inanmaktadır. Özgür düşünceli arkadaşlarıyla biraraya gelip Kasım adını verdikleri tiyatro grubunu oluşturur; para kabul etmeyeceklerine dair temel bir prensibe dayanan kendi manifestolarını yaratırlar. Metro, caddeler ve herhangi bir kamu alanı sanatsal yaratıcılık mekânına dönüştükçe eğlence başlar. Oyuncular yoldan geçenlerle karşılıklı ileşitim kurarlar: oyun oynar, şarkı söyler, çılgın kostümler giyip danseder, kendilerini ifade etmek için pek çok farklı yöntem denerler. Polis malzemelerine el koyduğunda, bu, grubu sadece daha fazla ateşler ve performansları gittikçe daha yüklü bir sosyal bilinç kazanır. Ancak grup para karşılığı bir iş teklifi aldığında hangi yoldan gitmeleri gerektiği konusunda oyuncuların fikirleri birbirlerinden farklıdır

2003