Her Şey Bitti: İspanyol Futbolunu Değiştiren Öpücük 2024
İspanyol futbolcular, çalkantılı 2023 Kadınlar Dünya Kupası'nı ve zaferlerini gölgeleyen öpücüğü yeniden hatırlamak için ilk kez bir araya geliyor.
İspanyol futbolcular, çalkantılı 2023 Kadınlar Dünya Kupası'nı ve zaferlerini gölgeleyen öpücüğü yeniden hatırlamak için ilk kez bir araya geliyor.
Anastasia tutkulu milyoner Christian Grey ile yaşadığı ilişkisini geride bırakmaya çalışmaktadır. Ancak bu sandığı kadar kolay olmaz. Yeniden bir araya gelen çiftin yaşadıkları zorluklar barışmalarıyla birlikte bitmeyecektir. Christian geçmişinden gelen şeytanları ile yüzleşmek zorunda kalırken, Anastasia da Grey'in geçmişinde kalan ancak onu unutmamış kadınların öfkeleriyle ve kıskançlıklarıyla yüzleşecektir.
Bir gece, gerçek bir jazz hayranı olan, Maldonya ülkesinin yakışıklı ve müptezel prensi Naveen kendini Mississippi rıhtımında bulur. Maldonya'nın yakışıklı prensi Naveen, biraz şımarık, sorumsuz ve biraz da üşengeçtir. Kahramanımız yakışıklılığı ve cazibesi sayesinde bugünlere kadar gelebilmiş biridir ve asil konumu, kara büyü yapan Dr. Facilier'nin ilgisini çekmekte gecikmeyecektir. Bu ketum adam, Naveen'in asil ayrıcalıklarını çalabilmek için yakışıklı prensi bir kurbağaya dönüştürür. Naveen'in, insan haline dönebilmek için masaldaki çözümü kullanma girişimi, Tiana'nın da bir kurbağaya dönüşmesiyle sonuçlanır. Bataklıklarda 197 yaşındaki iyi büyücü Mama Odie'yi bulmaları gerekir. Bu tehlikeli, tuhaf ve komik yolculuklarında onlara kara sevdalı ateş böceği Ray ve Louis adında caz tutkunu bir timsah yardım eder.
23 yaşındaki yönetmen Sergey Moya'nın kaleminden ve gözünden, bir otelde çalışan hizmetçi (Saralisa Volm) ile aynı otelde kalan kör ressam Julius'un (Clemens Schick) yaşadığı aşkın anlatıldığı, sinemalarda gösterilmeyip sadece internet üzerinden izleme olanağı sunulan erotik drama.
Disney'in bir masal uyarlaması daha olan "Uyuyan Güzel" zamanında "en pahalı film" ünvanını almıştı. Filmde şeytan tarafından lanetlenmiş bir prenses olan Aurora'nın bu kötülükle olan mücadelesi anlatılıyor. Filmde müzik olarak ünlü besteci Tchaikovsky'nin eserleri kullanılmıştır.
Orta yaşlarda çapkın ve kadınlara karşı acımasız olan bir adamın bir genç kıza aşık olup olgunlaşmasını anlatıyor...
Bayan yönetmen Kathryn Bigelow'un dikkatleri üzerine çektiği ilk filmi olan Near Dark (Karanlık Bastığında) vampir mitini barındıran bir korku filmi olarak ilginç ve başarılı bir çalışma bulundu. Tek başına bir filmi kotarabilmesine şüpheyle bakılan yönetmene çekimlerden 5 gün sonra isterse işi bırakabileceği teklif edilse de o vazgeçmedi. Genç bir çiftçi hoşlandığı ve baştan çıkarmaya çalıştığı kızın bir vampir olduğunu geç de olsa anlar ve kızın vampir ailesine katılarak karanlık bir maceraya sürüklenir. Birlikte şehir şehir avlanmaya başlayan aile, bir zaman sonra yeni üyesiyle karşı karşıya gelecektir. Genç adam bir karar vermek zorunda kalır, gerçek ailesi mi yoksa ölümsüzlük mü?
Ashley her konuda şanslı biridir. Yağmura yakalanmaz, elini kaldırması meydandaki bütün taksilerin farkedip durmasını sağlar, asansör istediği anda gelir ve boş olur, kendi okuduğu okul olmamasına rağmen lisede kraliçe seçilir... Jake ise tam aksine her türlü şansızlıkların onu bulduğu kişidir. Yoldan geçen arabalar onu ıslatır, kazalar geçirir, elektrik çarpar, tutuklanır, dayak yer... Jake menajerliğini yaptığı amatör grubun demosunu plak şirketi sahibine dinletmek için çabalamaktadır. Ashley ise patrona parti düzenlemektedir. Bu partide karşılaşan çift öpüşünce şansları birbilerine geçer ve hiç alışık olmadıkları bir durumla karşı karşıya kalırlar. Ama gerçek çok geçmeden anlaşılır...
Betty güzel ve çekici bir bayandır, şans eseri zorgla tanışır ve aralarında cinsel yönden başlayan bir ilişki daha sonra büyük bir aşka dönüşür. Betty'nin hamile kalıp çocuğunu düşürmesiyle Betty hırçınlaşır, kendine ve etrafındakilere zarar vermeye başlar.
Lady And The Tramp büyük ihtimal Beauty And The Beast 'ten önceki en güzel aşk filmidir.Jazz sanatçılarında Peggy Lee 'nin He Is A Tramp ,Si-Am Song şarkısı iel hafızamıza kazınmış.Ama ondan önce Bella Note ile hafızamıza yer edinmiş güzel bir Disney Klasiği.Bence İtalyan Restoranları Lady And The Tramp'in Bella Note'sine borçlu.Spagetti satışlarını arttırdğı için ticari bir amaç da gütmüşdür belki.Film şu sözlerle "İn the whole history of the world there is but one thing that money can not buy... to wit-the wag of a dog's tail" Josh Billings So it is to all dogs-be thet Ladies or Tramps that this picture is respectfully dedicated -. başlar ve eğer dikkatli ,çocuk filmi olmadan izlersiniz sözleri gayet iyi anlarsınız.
Genç bir kadın olan Camille, Philibert ve Franck adlı iki komşusuyla dost olur; rahat ve huzur bulmak için onların evine yerleşir. Ailevi geçmişleri ve kişilikleri bakımından birbirlerine zıt bu üç karakter, uyum içinde hayatın tadını yakalarlar. Tartışmaların, kavgaların, barışmaların, suç ortaklıklarının ötesinde, “bir arada” olmanın keyfi onları daha güçlü kılar. Derken, inatçı olduğu kadar dünyalar tatlısı olan Franck’ın anneannesini de aralarına almaya karar verirler. Hikâyenin kahramanları feleğin çemberinden geçmiş, biraz yabani ve yalnız karakterlerdir; fakat gönül zenginliğine ve duyguların gücüne inanırlar. Peki, “Bir aradayız, hepsi bu” diyerek kendilerini keşfetmeleri, kendilerini gerçekleştirmeleri mümkün olabilir mi? Masala yakın durmakla birlikte, film burada gündelik hayatın tarafını tutuyor. Her şey toz pembe değil ve kendileri için inşa ettikleri bu fanusta dram eksik olmuyor. Hayatın sert darbelerinden, kenara çekilme riskini de göze almadan, nasıl kaçmalı?
Artık ünlü bir yönetmen olmuş Salvatore, 30 yıl sonra bir arkadaşının öldüğü haberi üzerine doğduğu kasabaya geri döner. Kasabaya geldiğinde eski anıları canlanan Salvatore, Cinema Paradiso isimli sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfred ile ilişkilerini hatırlar. Küçük bir çocuk olan Salvatore, günlerini Alfred’in yanında geçirmekte, filmlerle ilgili konuşmakta ve Alfred’in sinema konusunda deneyim ve bilgilerinden yararlanmaktadır. Babacan tavırlarıyla Salvatore’nin hayatında önemli bir yere sahip olacak Alfred sayesinde sinemaya olan aşkını ve tutkusu keşfedecektir.Sıcaklığı ve anlattığı yazlık sinema kültürüyle de Türk sinema kültürüne yakın bir noktada duran Giuseppe Tornatore’un başyapıtı Cennet Sineması, 1989 Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanmasının ardından Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı'nı da ülkesine götürmüştü.
Honduraslı genç kız Sayra, uzun zaman sonra babasıyla tekrar kavuşurlar. Bu, onun için Amerika'ya gitme hayallerindeki bir adımlardan birisidir. Öncelikle Meksika'ya, daha sonra da Amerika'ya ulaşarak orada yaşama hayallerine kavuşmak için çok uzun bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuğu sırasında Sayra, hiç beklemediği dram dolu anlar yaşayacaktır. Hayattaki En Büyük Suç, Hiç Bir Risk Alamamaktır.
Zack, bir dövüş esnasında gözüne aldığı bir darbe sonrası yere serilir ve dövüşü kaybetmiş sayılır. Eğer gözüne bir darbe daha alırsa kör olma ihtimali vardır. Mike eskiden güreş sporuyla uğraşan bir lise öğrencisidir. Justin ise bir mağazada çalışan sıradan bir gençtir. Bir gün Tim isimli usta dövüşçü ile tanışarak onun izinden gitmeyi düşünür. Bu dört dövüşçü aynı çatı altında birleşerek Case Walker isimli dövüş sanatı ustası tarafından eğitime tabi tutulur. Bu eğitim sonrası The Beatdown isimli yer altı dövüşü organizasyonunda birinci olmayı hedeflerler.
John Hughes Lisesi'nin en popüler ve yakışıklı genci Jake, umutsuz bir vaka gibi görünen Janey'i mezuniyet balosunun kraliçesi yapmak için bir iddiaya girer. Her gençlik filminde olduğu gibi bu ikili arasında bir aşk doğar, lakin bu gençlik filmi diğerlerinden biraz farklı olacaktır.
“Sevgililer Günü/Valentine’s Day” bir grup Los Angeles'linin birbirine geçmiş hikayelerini konu alıyor. Kahramanlarımız sevgililer gününün romantizmi içinde, kendi hayatlarında, o güne kadar fark etmedikleri önceliklere yer vermeleri gerektiğini görüyorlar.
Pacific Palisades Lisesi, ergenlik çağı sorunları yaşayan öğrencilerle doludur. Bunlardan, Latin kökenli fakir bir genç olan Carlos, beyaz bir kıza ilgi duyar. Nicole adlı bu kız, sadece kişisel problemleri yüzünden değil, farklı bir etnik grupta yer aldığı için de Carlos'un başına belalar açacaktır. Kültürel kimlikler nedeniyle imkansızlaşan aşklara dair, sürükleyici ve dokunaklı yapım...
Bahçe Cücelerinin Sihirli Yaşamlarını Görmeniz İçin Müthiş Bir Fırsat. Komşular arasındaki savaşın ortasında kalan bahçe cüceleri Cino ve Jülyet’in de isimdaşları ünlü aşıklar Romeo ve Jülyet gibi aşmaları gereken bir çok engel vardır. Acaba plastik pembe flamingolor ve çim biçme makinası yarışları arasında bu genç çift mutluluğu yakalayıp bu amansız savaşa son verebilecek mi?
Joseph, babasının ölümünün ardından bu olayın peşini bırakmasa da başı, beladan kurtulmaz. En sonunda Stephen Chase isimli üstüyle tartışır ve sonunda ülkeyi terk etmeyi aklına koyar. Bu yolculukta ona eşlik edecek kişi ise Chase'in kendisinden nefret eden kızı Shannon olur. Shannon, Joseph'e yardımcı olur ve birlikte Amerika'ya kaçarlar. Amerika'ya vardıklarında Oklahoma'daki arazi satışlarında bir yer satın alma hayalleri kurarlar ve bunu gerçekleştirmek için büyük bir azimle çalışmaya başlarlar. Zorlu şartlar altında hayallerine yaklaşan ikili hem Shannon'ın ailesine hem de olumsuz şartlara karşı savaşmak zorundadır.
Bayron City -- a Mega-Float type city in the Pacific Ocean, which doesn't belong to any particular nation. As the mine for Orgonium, a new energy resource, this city is the most noticed in the world right now, and here special cases caused by demons called "D Hazards" has been occurring frequently. Only a handful of people know about the existence of D Hazards. They are handled by PMCs (Private Military Companies). Shu is a young man living in Bayron City who runs such a company, but his company is tiny. On top of that, he cherry-picks his jobs, so he is always in a bind for money. His life, both publicly and privately, is being supported by the beautiful high school girl Kisara who attends a school in Bayron City.
At a high school in a rural, isolated ranching community, families panic when teens contract a mysterious "kissing disease" that quickly spreads.
Min Soo Jin meets a goddess who allows her to choose one guy among seven as her first kiss.
A love story between Risa Shiroki and Hiroto Fukami. Twenty year old Risa Shiroki comes to Tokyo from her hometown in the countryside to attend university. Pretty and popular with male students, she has never had a boyfriend and dreams of having a sweet love. One day, thirty year old Hiroto Fukami appears in front of her. He is business man who appears to be gentle and looks perfect. As romance blossoms between them, Risa discovers Hiroto's dark past.
Taliw is a cute, lively yet clumsy girl who has a crush on a popular genius, Tenten, a new student with an IQ of 200. Tenten has just returned from Japan with his family. How will Taliw deal with her feelings towards Tenten? Sometimes, he treats her kindly and cares about her; and other times he teases and embarrasses her in front of all their peers. Is it Taliw's good luck or bad luck that their parents are close friends? Is it good luck or bad luck that Taliw's house was destroyed leaving her forced to move in with Tenten? Taliw only has feelings for Tenten but her good friend King fell for her and is trying his best to take her heart. Taliw also has a love-rival, Namkang, a girl who is taller, more beautiful, and brighter than her. Namkang seems to be the perfect person for Tenten. What Taliw will do with this situation?
The renowned hitman, ‘Flying Dagger,’ bumps into ‘Wild Dog,’ who happens to be a hired assassin for the mobster, ‘Black Leopard.’ While both of them try to be incognito, they cannot help falling in love with each other. However, ‘Wild Dog’ has a secret that he couldn’t confide to ‘Flying Dagger.’ After all, ‘Flying Dagger’ and ‘Wild Dog’ reveal their secret identities to each other during the fight led by their bosses. They run into danger as gangsters brand them as traitors. Will they be able to overcome obstacles and keep their love?