Anahtar kelime Black Market

Bir aerobik programının yıldızı olan Elisabeth Sparkle, ilerleyen yaşı yüzünden 50. doğumgününde kovulunca yıkılır. Gizemli bir laboratuvar ona, damarlarına zerk edildiğinde "kendisinin daha iyi bir versiyonunu" ortaya çıkaracak mucizevi bir maddeyi kullanması önerisiyle yaklaşır. David Cronenberg, John Carpenter, David Lynch ve Michael Haneke’den esinlenen yönetmen Coralie Fargeat’ın büyük ses getiren ilk filmi İntikam’ın (2017) ardından çektiği bu çağdaş zaman eleştirisi alabildiğine stilize, zihinlerde kesinlikle iz bırakacak, zaman zaman kanlı, dehşet verici ve bazen de komik. Her yanıyla olağanüstü Demi Moore, kendi imajını da acımasızca yansıtan Elisabeth’i canlandırırken alabildiğine cesur.

Ucuz western romanları yazan Holly Martins (Joseph Cotten), kendisine iş teklif eden dostunu görmek üzere savaş-sonrası Viyanasına gelir. Ancak arkadaşının öldürüldüğünü öğrenir ve bir anda kendisini cinayet soruşturmasının içinde bulur... Olayı gören kişilerle konuşan ve dostunun tanıdıklarına olay anını anlattıran Martins, bir süre sonra olayda bir "üçüncü adam" olduğunun farkına varır.

Alex Danyliuk, ailesi maddi sıkıntılarla boğuşan bir gençtir. Sokaklardan gelen dolandırıcı arkadaşı Sye’nın da yardımıyla yasadışı karaborsa işine girer. Hayatını suç işleyerek ve kimlik hırsızlığı yaparak sürdüren bir bilgisayar korsanına dönüşür. Genç bir hacker olan Kira adlı kız ile dark web’te tanışır. İkilinin faaliyetleri, FBI’ın bir numaralı hedefi olan Anonymous organizasyonunun başındaki ‘Z’nin dikkatini çeker.

Belden aşağı yayınlara prim veren ucuz bir televizyonun yöneticisi olan Max Renn, çaresizce rating’leri arttıracak bir program arayışındayken ilginç bir korsan yayına denk gelir. Videodrome isimli underground yayın, ilk başta gerçek cinayetlere yer veren bir "snuff" tv havasındadır. Videodrome’u keşfettikçe altüst edici görüntüler, teknolojiye tapınma, sado-mazoşizm ve cinsellik içerikli yayınlar Max’ın profesyonel ilgisinin kişisel merakına yenik düşmesine sebep olur.

Yakın gelecekte geçen filmde The Union adlı bir şirket oldukça donanımlı ve pahalı mekanik vücut organları geliştirirler ve insan yaşamını uzatır ve geliştirirler. Bu tıbbi gelişmenin kötü tarafı, ödemeler yapılmadığında şirket Repo Adam’ını yollayarak 'ürünü' geri alır. Remy, en iyi organ repo adamıdır. Fakat kendisi bir kardiyak sorunu yaşayınca ödemeleri yapamaz ve şirket Remy’nin ortağı Jake’yi, Remy’nin kalbini almak için gönderir.

Büyük bir hastanede cerrah olarak çalışan Dr. Susan Wheeler, özellikle 8 nolu ameliyathanede birçok hastanın anestezi sonucu komaya girdiğini öğrenince kendi çapında bir araştırma yapmaya başlar.

Crga Pitic ve Zarije, bir süredir birbirinden uzak düşmüş iki eski dosttur. Uzun yıllardır birbirlerini görememelerine karşın dostluklarında en ufak bir azalma olmadığını, Zarije'nin oğlu Matro'nun haylazlıkları sayesinde öğreneceklerdir. Bir kara borsa işine para bulmak için babasının öldüğünü söyleyen Matro, büyük bir şamatanın kopacağı macerayı başlatmış olur.

Bir cinayet ve bir aşk öyküsünü aynı anda işlerken 1940'ların çekim koşullarını yeniden canlandıran ve o dönemden kalma arşiv görüntülerini de kullanan bu birinci sınıf tarihsel gerilimin öyküsü, Joseph Kanon'ın aynı adlı romanından uyarlanmış. Amerikalı bir savaş muhabiri, bir zamanlar sevgilisi olan Alman kadını bulmak için savaş sonrası Amerikan işgali altındaki harap Berlin'e döner. Görünüşte Potsdam Konferansı'nı izlemek üzere gönderilmiştir, ancak bu arada bir Amerikan askeri öldürülür. Kahramanımız, cinayetin gizemini çözdüğünü düşünürken, fiziksel ve ahlaki açıdan büyük yıkım geçirmiş şehirde hüküm süren yozlaşma ve entrikalar hakkında acıklı bir öyküyle karşı karşıya kalacaktır.

Fassbinder'in İkinci Dünya Savaşı sonrası kadınlarını işlediği trilojinin ilk filmi (diğerleri Veronika Voss ve Lola). Bu filmle Fassbinder'in ünü Almanya'da ve diğer ülkelerde daha da pekişti. Açılış sahnesinde, Müttefiklerin bombalarıyla yıkılan bir Alman kentinde, Maria ve asker nişanlısı Hermann Braun evlenmektedirler. Yeni evli asker hemen Rus cephesine gönderilir. Maria geride annesi ve kız kardeşiyle yoksulluğun içinde kalır. Kocasından haber beklemekte, her gün ondan gelebilecek haberleri öğrenmek için tren istasyonuna gitmektedir. Bir gün kocasının öldüğü haberini alır ve Amerikan askerlerine hizmet eden bir barda garson olarak çalışmaya başlar. Orada iri yarı siyah asker Bill'le tanışır ve çok az konuşabilmelerine karşın sevgili olurlar. Tam da kocasını unutmak üzereyken, aç ve hadım edilmiş Hermann çıkagelir.

Yönetmenliğini büyük usta De Sica’nın yaptığı Sokak Çocukları, savaş sonrası Roma’da profesyonel olmayan oyuncularla çekilmiştir. Galip gelen yozlaşmış ve etkisiz siyasi sistemin ezici güçlerini yenme çabalarının gerçek öykülerinden esinlenilmiştir. De Sica’nın filmi, fakirlik ve işsizlik dolu kaos dünyasına atılan iki genç cocuğun belalı yaşam öyküsünü anlatır. Giuseppe (Rinaldo Smordoni) ve Pasquale (Franco Interlenghi) , Amerikan subaylarının ayakkabılarını cilaladıkları sokaklarda çalışırlar.

89 yılında, Berlin Duvarı'nın yıkılmak üzere olduğu zamanlar. Batı Almanya’da Stuttgart’ın dışında Theodore Roosevelt askeri üssünde, 317. levazım taburundayız. Tabur komutanı Wallace Berman'ın sekreteri Uzman Ray Elwood, askeri görevinin dışında çalıntı mal ticareti yapmaktadır. Aralarına idealist bir başçavuşun gelmesiyle birlikte özellikle Elwood'un yaşamında tüm dengeler alt üst olacaktır...

Bir felaketi önlemeye çalışırken maruz kaldığı ölümcül doz radyasyondan etkilenen Timofrey, yetkililer tarafından maruz kaldığı radyasyon ve durumu hakkında yeterince bilgilendirilmez ve aslında sadece birkaç günlük ömrü kaldığınını sonradan öğrenir. Karısı (Radha Mitchell, Finding Neverland) ve çocuğunun geleceğini garanti altına alma konusunda çaresizdir. Timofrey çareyi küçük bir miktar Pu-239 çalmakta bulur.

Bir arkeolog Sir Francis Drake’in Sahra Çölü’ndeki kayıp hazinelerini keşfedince, hırsızlar keşifi çalar. Dünyanın en iyi kurtarma şirketi 15 milyar dolarlık bir eser kaybettiği için işler karışmaya başlar. Şirket içinde kan, kum ve altın komplolarından fazlası keşfedilir.

In a world where beasts of all kinds coexist, a gentle wolf awakens to his own predatory urges as his school deals with a murder within its midst.

A 360-degree view of the trafficking world from the point-of-view of the traffickers, law enforcement agents and those caught in the crossfire with access only National Geographic can provide.

This is the story of women in wartime – those left behind while the men are away fighting. It’s the story of three very different women who work in a beauty parlour attached to a luxury hotel, during the Second World War. It’s 1944 and the tide is turning against the Japanese in the Pacific, while American forces, waiting for their final push through the Pacific Islands, have made Sydney a gaudy, hectic garrison town. At the center of the action is the South Pacific Hotel, one of Sydney’s finest. It’s modeled on the Australia Hotel, demolished during the 1960s but a legend during the wartime era.

In this global series presented by Michael K. Williams, we embed ourselves inside criminal enterprises to see how contraband moves across borders, and explore the politics behind a hidden economy nearly as big as the one you know.