Anahtar kelime 11th Century

Efsanevi İspanyol kahramanı Rodrigo Diaz'ın (takipçilerine "El Cid") destansı filmi, katı onur anlayışından ödün vermeden, yine de inisiyatifi ele almayı ve Moors'u İspanya'dan sürmeyi başarıyor.

9 yaşındaki Rob Cole doğal bir yetenekle dünyaya gelmiş ve annesinin yaklaşmakta olan ölümünü tuhaf bir biçimde sezmiştir. Engelleyemediği ölüm gerçekleştiğinde, Bader onu ikna ederek uzun bir yolculuğa çıkarır; bu yolculuk ise küçük hokkabazlıkları ve hekimlik alanında çeşitli yöntemleri öğrendiği bir eğitim süreciyle geçer. Ne var ki Cole için bir noktadan sonra bu metodlar sınırlı kalır ve daha engin bir bilgi birikimine sahip olmayı istemeye başlar. Bu amaçla rotasını Pers topraklarına çevirir ve görmeyi dilediği kişi tüm doktorların doktoru İbn-İ Sina’dır. Ünlü hekimin Ispahan’daki okuluna ulaştığında ise zorluk ve yasaklarla karşılaşır. En büyük sorunu ise Hristiyan olması ve bu nedenle okula kabul edilemeyecek olmasıdır. Ancak genç Rob içindeki bu bilgi açlığıyla hepsini aşmaya hazırdır ve nihayetinde kutsal amacı uğruna, sorunları kendi belirlediği yöntemlerle çözmeye başlar...

Onbirinci yüzyıl İskoçya’sında Kral Duncan’ın (David Thewlis) ordusunda general olarak görev yapan Macbeth (Michael Fassbender), asilere karşı çok önemli bir savaş kazanmıştır. Savaştan hemen sonra karşılaştığı üç kahin kendisine kral olacağını söyler. Bu kehaneti aklından çıkaramayan Macbeth, hırslı eşinin de yönlendirmesiyle Kral Duncan’ı öldürür ve tahta geçer. Fakat Macbeth bununla yetinmeyecektir. Eline geçen güçle gitgide yalnızlaşan ve en yakın dostlarından bile şüphelenecek kadar paranoyaklaşan yeni Kral, kendisine engel gördüğü herkesi ortadan kaldırmaya kararlıdır.

Ve günümüzde Newyork'tayız yasa dışı işler çevirip hızlı bir hayat yaşayan Rudy (Jean C.Van Damne) arkeolog olan babasını ziyaret ettiğinde onun bu kayıp kısmı bulduğunu görür. Kısa süre sonra babası acil bir telefonla kendisini arayarak başının büyük dertte olduğunu ve İsrail'de bulunduğunu bildirerek Rudy'den yardım ister. Kalkan ilk uçağa binerek yola çıkan Rudy'i İsrail'in şiddet dolu topraklarında çok büyük ve zorlu bir macera beklemektedir...

"Merhamet duygusu olmayan biri artık insan değil demektir" Orta Çağ Japonya'sında özgürlüklükçü politikaları yüzünden sürgüne gönderilen vali Taira, oğlu Zushio'ya böyle söyler. Zushio, annesi Tamaki ( muhteşem Kinuyo Tanaka) ve kız kardeşi Anju'yla beraber ailesinin topraklarından kaçar. Bir rahibenin ele verdiği Zushio ve Anju, zalim Sansho'nun (Eitaro Shindo) yönettiği çok büyük bir esir kampına gönderilirler. Anneleri de kaçırılarak uzakta ki bir adaya götürülüp Fuhuşa itilir. Böylece, sinema adına yapılmış en dokunaklı ve felsefi yolculuklardan biri başlar. Kenji Mizoguchi'nin ölümünden kısa bir süre önce çektiği bir dizi başyapıtın belki de doruk noktası olan Efendi Sansho, büyük ölçüde, ağır kamera hareketleriyle ilerleyen karmaşık biçimde tasarlanmış genel planlardan oluşan, yönetmenin imzası haline gelmiş bir görsel Uslubun mükemmeliyetini sergiler; Mizoguchi bu tarzı 1930'lardan itibaren geliştirmeye başlamıştır.

1000 yıldır savaşçı insanlar olan "tjduer" kuzey İskandinavya'da dolaşıyorlar. Anne babaları ve küçük kızları da dahil olmak üzere uzak bir bölgedeki bir aileyi vahşice öldürdükleri için, ailelerin genç oğlu Aigin katliamı gözlemler. Bu katillerden kaçmayı başarıyor.Çocuk ailesinin cinayeti intikam almak için yalnız kalıyor. Ne yazık ki, bir şey yapmadan önce onu alıyorlar ve onu diğer Lapps'a yöneltmeye zorluyorlar. Onlara rehberlik ediyor, ancak barbarca insanları kampa ulaşmadan önce yok etmeyi planlıyor.

Bir İskoç lordunun, kralı öldürüp tahta çıkmasıyla ilgili Shakespeare trajedisinin Roman Polanski versiyonudur. Karısı daha sonra suçluluk kompleksinin bir sonucu olarak halüsinasyonlar görmeye başlar. Ölen kralın oğlu, Macbeth'e saldırmak ve onu katil olarak ifşa etmek için komplo kurar.

Shakespeare’in belki de en unutulmaz eserinin yine en unutulmaz sinema uyarlaması Orson Welles'e ait. 1948 yapımı film döneminin sinemasal anlatım ve mekan seçimleri açısından da öncü yapımlarından biri. Macbeth'in vicdan azabıyla dolu ömrü, karısının ve bir grup cadının kışkırtmasıyla inşa olacak ve yıkılacaktır. İktidar hırsının insan ruhunun en karanlık yönlerini nasıl ortaya çıkardığını Shakespeare'den daha iyi kim anlatabilir?

Bir dük servisindeki bir şövalye, savunma amaçlı bir kale inşa etme girişiminde başarısız olan bir kıyı villasına gider. Dük yetkisini sınırdaki barbarlar karşısında yeniden inşa etmeye başlar ve yerel kadınlardan birine aşık olana kadar ilerleme kaydediyor.

Milattan sonra 1099… Birinci Haçlı Seferi'nin sonu… Başlangıçta yüz savaşçıya komuta eden Sir Gregory'nin (James Frain) ordusunda şimdi 10 adam bile kalmamıştır Sir Gregory, sadık adamlarıyla birlikte, buldukları kutsal bir parçayı Papa'ya sunmak üzere Roma'ya doğru yola çıkar Haçlı şövalyeleri yolculuk boyunca pek çok tehlike ile yüzyüze gelir Ancak hiçbiri, yanlarında götürdükleri antik parçanın kötü gücünden haberi yoktur.

The story of Rodrigo Díaz de Vivar, a Castilian nobleman and war hero in medieval Spain.

Zhao Zhan, an expert swordsman, saves the life of Justice Bao Zhen during the Northern Song Dynasty and is rewarded for his brave deed. But Ji Pang, an evil minister who is hungry for power, uses Zhan’s name to provoke a group of legendary swordsmen known as the Five Mice of Xian Kong Island. Bai Yu Tang leads the Five Mice to the capital to locate Zhan and seek revenge. During their journey, the five swordsman hear about the evil doings of Ji Pang and his son and decide to go to Chen Zhou to deal with them first. When Justice Bao is framed by his enemies and put in prison, Zhan is left to protect the Song Dynasty on his own. Zhan needs the help of the Five Mice to protect the court against their mutual enemies, but how willing will Yu Tang be to help when the two men get entangled in a love triangle with Ding Yue Hua, a beautiful woman who wields a deadly sword better than any of her male contemporaries?

The story of a clash that defined the future of a country – and a continent – for a thousand years. Harold of Wessex and William of Normandy were two men destined to meet at the Battle of Hastings in 1066; two allies with no design on the British throne found themselves forced by circumstance and personal obsession into a war for possession of its crown.

In war-torn 11th century Spain, Ruy de Vivar, just a boy, dreams of becoming an invincible warrior.