Hachi: Bir Köpeğin Hikayesi 2009
Bir profesör ile bir köpek arasındaki müthiş dostluğu konu edinen. 1987 yılında Hachiko Monogatari isimli Japon filmine konu olan gerçek olaylar bu defa Stephen P. Lindsay tarafından senaryolaştırılmıştır.
Bir profesör ile bir köpek arasındaki müthiş dostluğu konu edinen. 1987 yılında Hachiko Monogatari isimli Japon filmine konu olan gerçek olaylar bu defa Stephen P. Lindsay tarafından senaryolaştırılmıştır.
Film, muharebe sırasında bombaları etkisiz hale getirmekle görevli askerlerin yaşamından bir kesit sunuyor. Çavuş James yeni atandığı görevinde, yüksek eğitim almış bir grup askeri şiddet dolu bir çatışmaya gönderir. James adeta ölüme meydan okurca kaygısız davranmaktadır. Askerler yeni ve vahşete eğilimli önderlerini zaptetmeye çalışırken, şehirde kaos başlar.
1968 yılında Prag'dayız. Bir beyin cerrahı olan Thomas, o yıllarda ülkede esmekte olan özgürlük rüzgarlarının da etkisiyle hareketli bir cinsel hayata sahiptir. Çalıştığı hastanedeki hemşireler de hastalar da, adeta onu mutlu etmek için sıraya girmiş gibidir. Oysa Thomas'ın gözdesi kendisi gibi hayatı, cinselliği ve ilişkileri hafife alan Sabina'dır.Yakışıklı doktorun hayatına genç ve tuhaf bir cazibesi olan taşralı Tereza girdiğinde işler değişir. Tutku dolu genç kadınla evlenmeyi kabul da etse Thomas hastanedeki çapkınlıklarına devam eder ve Sabina'yı görmeyi sürdürür. Apolitik bir adam olan kahramanımız her ne kadar görmek istemiyor olsa da, ülkedeki özgürlük havası, Sovyetler Birliği'nin demir yumruklu müdahalesi ile yerini şiddete bırakmak üzeredir. Prag baharı sona ererken hepsinin hayatları derinden sarsılacaktır.
Süper kahramanların sıradan kabul edildiği bir dünyada geçen Sky High, The Commander ve Jetstream isimli, şöhret olmuş iki kahramanın 'güçleri olmayan' oğulları Mike'ın hikayesini anlatıyor. Mike lise çağına gelince soluğu kahramanların lisesi Sky High'da alır. Gelin görün ki, süper güçleri olmamak yeterince kötü değilmiş gibi, Mike, bir de, süper kahramanların değil de yardımcı karakterlerin sınıfına düşer. Kısa zamanda toparlanan Mike, kendi güçlerini kullanmaya başlar. Hem ailesinin yüzünü kara çıkarmaz hem de okuluna yaklaşmakta olan bir tehlikenin karşısına geçer. Kahramanlığını kanıtlaması biraz zaman alsa da sonucun mükemmelliğinden herkes memnun kalacaktır.
Küçük oğlu ve karısı ile birlikte Bronx'da son derece ırkçı bir mahallede yaşayan Lorenzo Anello, maddi durumu iyi olmasa da pis işlere bulaşmadan dürüst bir hayat sürdürmektedir. Bir gün Lorenzo'nun oğlu Calogero, Sonny isimli bir gangsterin, bir adamı sırf park yeri yüzünden öldürdüğünü görür fakat onu polise ihbar etmeyince Sonny ile Calogero arkadaş olurlar. Lorenzo, oğlunun bir gansterle görüşmesine karşı çıkmasına rağmen Calogero git gide Sonny ile daha da yakınlaşacak ve babasının onu yetiştirmeye çalıştığı değerlerden uzaklaşıp kendisini suç dünyasının ortasında bulacaktır. 60?larda geçen bir gangster hikayesi anlatan Günaha Davet, Robert de Niro'nun ilk yönetmenlik denemesi. Sonny rolünde ise filmin uyarlandığı aynı isimli oyunu da yazan Chazz Palminteri'yi görüyoruz.
1975 yılında sıcak bir yaz günü, Boston… Jimmy, Dave ve Sean isimli üç küçük çocuk caddede hokey oynadıkları sırada polis görünümündeki kişiler tarafından tarafından güya “belediye malına zarar vermeyi bırakmaları” için uyarılırlar. Bu sert görünümlü adamlar Dave'i arabalarına alıp küçük çocuğa günlerce cinsel tacizde bulunurlar. Aradan 25 yıl geçer. Küçük çocuklar artık büyür, bu süreçte de görüşmezler. Dave yetişkinliği boyunca bu olayın travmasını üzerinden atamamıştır. Üç çocuk babası olmuş eski sabıkalı Jimmy’nin 19 yaşındaki kızı Katie ölü bulunur ve Dave bir numaralı şüphelidir. Sean ise cinayetlerle ilgilenen bir dedektif olmuştur ve Katie cinayetiyle ilgilenmektedir. Bu durum 25 yıl sonra eski arkadaşları bir araya getirir. Cinayet eşelendikçe eski olaylar bir bir yüz üstüne çıkacak ve 25 yıl öncesine kadar gidecektir.
Tom Hanks, eğlenceyi dinleri gibi gören arkadaşları tarafından kendisi için düzenlenen bekarlığa veda partisini istemeden de olsa kabul eden ve bekarlığının son anlarını yaşıyan Rick’i canlandırıyor. Rick’in endişeli nişanlısı Debbie (Tawny Kitaen), kılık değiştirerek partiye katılır ve gelecekteki kocası olacak adamın casusluğunu yapar.
1900'lerin Amerikasında orduda görevli albay William Ludlow görevinden ayrılarak, Montana'da kaya dağlarında bir evde 3 oğlu ile yaşamaya başlar. Bu arada 1. Dünya Savaşı başlar. Albayın tüm karşı çıkmalarına rağmen 3 kardeş savaşa katılır. En küçük oğlan Samuel'in öldüğü savaşın ardından diğer oğlu Tristan Samuel'in nişanlısı Susannah'la yakınlaşmaya başlar ve aralarında bir aşk başlar. En büyük kardeş Alfred'inde Susannah'tan hoşlanmaya başlamasıyla olaylar değişir ve gelişir. Bu arada kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tutan Tristan bir çıkmazın içine girmiş bulunmaktadır.
John Gotti güçlü mafya ailesinin liderliğini senelerce yürütmüştür. Oğlu, yaşı gelince mafya ailesine tanıştırılacak ve John'un ardından ailenin liderliğini üstlenecektir. Ancak gösterişli stili ve sözünü sakınmayan yapısı ile 20. yüzyılın en ünlü mafya babalarından biri olan John'un aksine, 24 yaşındaki Gotti Jr. kendisine bambaşka bir yol çizmek istemektedir. Hapse girdikten sonra bile aileyi yönetmeye devam eden John, 1999 yılında, sonradan çok ünlü olacak bir görüşmede oğluyla yüzleşecektir...
James Stevens(Anthony Hopkins), İkinci Dünya Savaşı öncesinin çalkantılı İngiltere'sindeki, Darlington Malikânesi'nin baş uşağıdır ve kurallara olan aşırı bağlılığıyla ün salmıştır. Yanında çalışan işçilere karşı çelik disiplini uygulayan bu adam hayatını Lord'unun(James Fox) hizmetine adamıştır.Sürüp gitmekte olan bu durum, aşçıbaşı Miss Kenton'ın(Emma Thompson) malikâneye gelmesiyle çatlamaya başlar. Kenton, merhametli, ince ruhlu bir kadındır. Gözü hizmetten başka bir şey görmeyen Stevens, Bayan Kenton'a karşı sıcak duygular hissetse de bunu açığa vuramayacak kadar gururludur...
Fargo', 'O Brother, Where Art Thou?' ve 'Intolerable'’ın yaratıcılarından Amerika’lı gangsterlerin hayatına karmaşık ve görsel bir bakış geliyor. MILLER’S CROSSING’de rakip çeteler, katil galerileri ve tetikçiler yeralıyor. Leo (Albert Finney) İrlanda’lı bir gangster ve politik patrondur, güvendiği teğmeni ve danışmanı anti-kahraman Tom’un (Gabriel Byrne) yardımıyla bir Doğu şehrini yönetmektedir. Ama şehir üzerindeki kontrolleri, Johnny Casper (adında bir İtalyan patron ve acımasız yardımcısı Eddie Dane tarafından zorlanır.
Kraliyet koruyucularının en cesurları ve en iyileri olarak, efsaneleşmiş kahramanlıkları ve tutkularıyla savaştıkları zamanın üzerinden yıllar geçmiş. Athos, oğlu Raoul'u yetiştiriyor ve basit bir hayat sürdürüyor. Porthos, daha şişman ve yaşlı olsa da, hala eski zamanlardaki büyük savaşları özlüyor. Aramis ise kaderini takip etmiş, bir rahip olmuş. Sadece d'Artagnan silahşörlerin başı olarak krala hizmet ediyor. Yıl 1660 ve Fransa zor günler geçiriyor. Silahşörlerin hizmet ettiği büyük kral XIII. Louis ölmüş, yerine kibirli ve acımasız varisi XIV. Louis geçmiş. Bu sırada Bastille'de neredeyse 10 yıldır yüzü maske ile saklanan bir kişi hapis yatıyor. Silahşörler, bir milleti kurtarmak için yeniden birleşip şimdiye kadarki en tehlikeli görevlerini yüklenmek zorundalar : bu mahkumu kurtarıp gizli kimliğini ortaya çıkarmak. Biri hepsi, hepsi biri için.
Eski bir savaşçının, ustasının intikamını almak için giriştiği isyan mücadelesini konu alan film, detaylı sanat tasarımı ve dönem atmosferini yansıtan lezzetli görüntü işçiliği ile de dikkat çekecek gibi görünüyor. Kendi ülkesinde çektiği epik filmler ile adından söz ettiren Japon kökenli Kazuaki Kiriya'nın yönetmen koltuğuna oturduğu filmde, ünlü aktör Clive Owen'a, Morgan Freeman ve Aksel Hennie eşlik ediyor.
Küçücük bedeni ve kocaman kulaklarıyla gözleri açık doğan Despereaux, diğer farelerin aksine bıçaktan ve kediden korkmayacak kadar cesur ve hayalleri büyük olan bir faredir. Kendini bir centilmen olarak tanıtan ve macera dolu hikayeleri okumayı öğrenen Despereaux, kendi dünyasının dışını da keşfetmek ister ve bir insan olan Prenses Pea ile arkadaş olur. Sonunda diğerleri onun yaptıklarından dolayı başlarına bela olacağından korkar ve Despereaux kendi dünyasından sürgün edilir. O da onu beladan kurtaran ve onun gibi dışlanmış kedi Roscuro ile arkadaş olur. Despereaux'un daha okuduğu hikayelerdeki gibi yaşayacak bir hayatı vardır.
Genç ve toy bir kovboy, yaşamın batıda acımasız kanun kaçakları ile dolu olduğu bir ortam ve şiddet, ihanet, entrikalarla dolu bir yaşam.
Sadakatsizlik nedir? Sevişmek? Flört etmek? Aklından geçirmek? New York’lu mükemmel çift Joanna ve Michael, Michael’ın çekici ve işveli bir arkadaşıyla çıktığı iş gezisi sonrası aldatmak, pişmanlık ve arzu üzerine acı bir biçimde kafa yoracaktır. Ama bunun sonucunda Joanna eşini suçlayacak ve başkasının kollarına itecek, sonra da kendisine hâlâ âşık olan eski erkek arkadaşıyla öylesine buluşacaktır. Bu işin sonu nereye varacaktır? * İran asıllı Amerikalı senarist Massy Tadjedin’in ilk yönetmenlik denemesi olan bu romantik dram, 2010 Toronto Film Festivali’nin kapanış filmi oldu.
Soğuk Savaş’ın tüm gerginliği ile sürdüğü yıllarda, bu gerginlikten en çok nasiplerini alanlar, her iki ülkenin de istihbaratından sorumlu olan ajanlardı. FBI içinde uzun yıllardır ajan olarak görev yapan Robert Hanssen da, bu yıllar boyunca sadakati sınanan ajanlardan biri idi.Yirmi yıllık bir süre boyunca ülkesinin istihbarat bilgilerini Sovyetler Birliği’ne satmış olan Hanssen, sadakasizliğinin anlaşılması sonucu sıkı bir takibe alınır. Eric O’Neill ismindeki genç ajan, Hanssen’in gerçek yüzünün ortaya çıkarılması için görevlendirilmiştir. Biri genç ve hırslı, diğeri ise tecrübeli ve kurnaz bu iki ajan arasında gerilim dolu bir ölüm oyunu yaşanacaktır.Suspect Zero, Uçuş Planı gibi filmlerden senarist olarak tanıdığımız Billy Ray, bu sefer senaryonun yanında yönetmen koltuğunda da oturuyor. Akademi Ödüllü başarılı oyuncu Chris Cooper’a, Ryan Phillippe eşlik ediyor.
Çok gelenekçi bir yapısı olan ve katı kurallara sahip Japon Yakuza örgütüne bağlı bir aile içinde iç hesaplaşmalar yaşanmaktadır.Bir suikast sonrası büyük patron öldürülür. Yamamoto (Beat Takeshi), bu ailede saygın bir kişidir ve Amerikaya kardeşi Ken'in yanına gitmeye karar verir. Yeni bir kimlikle yola çıkan Yamamoto Los Angeles da bir süre aradığı kardeşinin, burada çeşitli suç örgütleriyle olan bağlantılarına tanık olur...Japon mafyası ve suç çetesi olan Yakuza'ların iç dünyasını gözler önüne seren aksiyon yüklü bir film....
Helen NewYork'ta yaşayan, evsiz, eski bir şarkıcıdır. İçkiye düşkünlüğü, girdiği kötü ilişkiler ve başına gelen talihsiz olaylar sonucu sokaklarda yaşamaya başlamıştır. Kendisi gibi bir evsiz olan Francis de bir karısı, ailesi, hatta torunu olmasına rağmen evinde yaşamak yerine sokakları tercih etmiştir. Geçici bir iş ve karnını doyurmak için yaşam mücadelesine giren birçok umutsuz insan da, tıpkı Francis ve Helen gibi fırtınalı bir hayatın içinde, büyük bir sefaletle başbaşadırlar.