Honduraslı genç kız Sayra, uzun zaman sonra babasıyla tekrar kavuşurlar. Bu, onun için Amerika'ya gitme hayallerindeki bir adımlardan birisidir. Öncelikle Meksika'ya, daha sonra da Amerika'ya ulaşarak orada yaşama hayallerine kavuşmak için çok uzun bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuğu sırasında Sayra, hiç beklemediği dram dolu anlar yaşayacaktır. Hayattaki En Büyük Suç, Hiç Bir Risk Alamamaktır.
Zorluklar içinde Meksika’dan Amerika sınırına kadar gelebilmeyi başarmış kalabalık bir mülteci konvoyu, arabalarının bozulması ile sınırı yürüyerek geçmek zorunda kalmıştır. Doğanın vahşi koşulları ve korktukları Amerikan sınır polisinden daha büyük bir bela ise bu uzun yürüyüşte kapılarındadır. Sınır devriye görevlilerine güvenmeyen ve işleri kendi halletmeye karar vermiş, elinde tüfeği ve köpeği ile bekleyen Sam. Adeta ava çıkmış bir avcı gibi tüm göçmenleri teker teker öldürmeye başlar. Psikopat insan avcısı Sam ve mültecilerden hayatta kalan son iki kişi olan Adela ve Moisses’in tamamı açık havada geçen ancak izleyene klostrofobik bir gerilim sunan nefes kesen bu kovalamacası solukları kesiyor.
Dr. Jose Mireles, Meksika’nın Michoacan kasabasında El Doktor olarak tanınır. Yıllardır bölgeyi altüst eden uyuşturucu karteli Tapınak Şövalyeleri’ne karşı vatandaşlar ayaklanır. Bu arada Arizona Altar Vadisi’nde (Kokain Alley olarak da bilinen 52 mil uzunluğundaki dar, çöl geçiti) Arizona Border Recon paralimiter grubun eski başkanı Tim “Nailer” Foley, Meksika sınırından sızan uyuşturucu savaşlarını durdurmak amacındadır. Film yapımcısı Matthew Heineman, Nailer gibi El Doktor gibi kendini karanlığın kalbine yerleştirir.
