Dedektif Carter ve Müfettiş Lee, bu sefer pek de alışkın olmadıkları bir yerde Paris sokaklarında suçluların peşinde yeni bir mücadele veriyorlar. Fakat ne diline ne de yaşam tarzına alışkın olmadıkları bu şehirde işleri o kadar da kolay olmayacaktır. Büyük çaplı bir suç örgütünü çökertmek için geldikleri Paris'te, aynı zamanda eski dostları Büyükelçi Han'ın kızı Soo Yung'u da kurtarmak istemektedirler. Ama bu sefer oldukça sıkı bir maceranın içine düşmüşlerdir.
Nevada çölüne inen bir uzay gemisi, dünyalılar tarafından heyecanla karşılanır. Kapı açılır, dost olarak geldiklerini söyleyen Marslılar inerler araçtan. Fakat dostluk sevinci, Çılgın Marslılar'ın yüksek teknolojili silahlarıyla dünyayı ele geçirme planlarının ortaya çıkmasıyla yerini yaşam savaşına bırakır.Uçuk yönetmen Tim Burton'ın, usta oyuncu kadrosuyla çektiği film, 50'lerin uzaylı istilacıları konu alan kült filmlerini tiye almak gibi bir meseleye girişiyor.
O, altıncı ayın, altıncı gününde sabah saat altıda doğdu. Şeytanın oğlu aramızda. Çocuklarının ölü doğduğunu karısı Katherine'e (Lee Remick) söyleyemeyen Amerikalı diplomat Pobert (Gregory Peck) yeni bir doğmuş bebeği evlat edinir. Damien büyürken sıradan bir çocuk olmadığı kısa sürede anlaşılır. Esrarengiz ölümler ve garip uyarılar olunca, Robert Thorn çocuğun masum yüzünün arkasında saklı kötülüğün farkına varır...
Paris'te, Amerika Konsolosluğu'nda çalışan James adlı bir genç, bir Amerikan ajanıyla işbirliği yaparak şehre yapılacak terörist bir saldırıyı önlemek ister.Ne zaman ki James peşinde oldukları suç örgütünün hedefinde olduğunu keşfeder, kendisi için dönüş olmadığını anlar. Sonraki 48 saat içinde hala hayatta kalabilmesi için, Wax tek umuttur.
Amerika’lı diplomat Robert Thorn; doğum sırasında bebeğini kaybetmiş olan eşinin depresyona girmemesi için, annesi ölen başka bir bebekle kendi çocuğunun yerlerini değiştirir. 5 yıl sonra Amerika’nın İngiltere Başkonsolosu olan Thorn’un hayatı; oğlu Damien’in çevresinde gerçekleşen dehşet verici olaylar sebebiyle alt üst olur. Kısa sürede anlaşılır ki Damien; kutsal kitaplarda kıyametin gelişine dair işaretlerden en önemlisidir ve bir an evvel durdurulmalıdır. Tabii; doğaüstü güçlerin desteğini de arkasına alan, kötülük imparatorluğunun müstakbel varisinin durmaya niyeti yoktur. Ve kan gövdeyi götürür…
Damien Thorn artık 32 yaşındadır, serinkanlılıkla planlarını uygulayan kötülüğün dünyadaki temsilcisi olan bir varlıktır, amacı dünyayı ele geçirmektir ve sadece kendisi ve hizmet ettiği babasına karşı sadıktır. Damien'ın dünyayı kaosa sürükleme hedefiyle arasında sadece, Deccal'i yok etmeyi amaçlayan bir rahip durmaktadır.
Marx kardeşlerin üstün komedi anlayışının en iyi örneklerinden biri olan filmde, yolsuzluklarıyla nam salan Freedonia ülkesinin ekonomisi Bayan Taesdale'nin yapacağı bağışlara bağlıdır. Bu da yetmiyormuş gibi bir de uğraşılması gereken komşu ülkeler vardır.
Birleşmiş Milletler’in Çin’le önemli bir zirveye hazırlandığı günlerde bu iki gücü karşı karşıya getirmek isteyenlerin komplo kurduğu anlaşılır. Bunun için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri(Donald Sutherland), gizli bir ajan olan Neil Shaw’ı (Wesley Snipes) araştırması için görevlendirir. Shaw ve patronu bu komplonun arkasında Birleşmiş Milletler’in Çin Büyükelçisi Wong’un olabileceğini düşünmektedir. Ama Wong bir suikasta kurban gider ve olayın faili olarak Shaw tutuklanır, hapishaneye götürülürken teröristler tarafından kaçırılır.Suikastın tek görgü tanığı tercüman Julia Yates’dir (Marie Matiko) ancak o da kaçırılınca Shaw’ın durumu iyice zorlaşır...
Floransa 1934. Değişik kültürlerden gelme bir grup hanımefendi her gün öğleden sonra çay içmek için bir araya gelmektedir. Britanya'nın eski İtalya Büyükelçisinin dul eşi Lady Random, artist ve şarkıcı olan Arabella, aşırı heyecanlı Amerikanlı arkeolog Georgie ile kendi başına buyruk Elsa bu grubun bazı üyeleridir. İçlerinden birisi olan Mary küçük bir çocuğun velisi olur ve kısa süre sonra da tüm grup bu küçük çocuğu sanki kendi evlatlık edinmiş gibi sahiplenmeye ve onu yetiştirmek üzere çalışmaya başlarlar. Ancak bu benzersiz topluluğun düzenli giden yaşantısı politik ortamın değişmeye başlaması üzerine etkilenir ve büyümekte olan Luca artık kendi başının çaresine bakmanın yollarını aramak ve önüne çıkacak zorluklara göğüs germek zorunda kalacaktır.
MS 1375de Çin'de Ming hanedanlığı kurulur ve Yuan hanedanını çin seddinin kuzeyine sürer. Bir Ming elçisinin öldürülmesi nedeniyle Ming ile Koryu(Kore) hanedanlığının arası açılır. Koryu bir diplomat gurubunu ilişkileri düzeltmek için yollar fakat gelenler casus olduğu gerekçesiyle iyi karşılanmazlar ve tutuklanırlar. Bu arada Timur askerlerinden bir gurup Koryu diplomatlarını ve korumalarını tutuklayan çin askerlerine saldırır ve onları öldürürler. Serbest kalan parasız ve yorgun Koryu ekibi memleketlerine dönerken yolda Yuan hanedanlığına ait bir generalin askerleriyle birlikte Ming hanedanlığının prensesini kaçırdıklarını görürler.
Parayla tutulmuş bir tim; dünyanın en ünlü uyuşturucu satıcılarından birinin oğlunu kaçırmak amacıyla Doğu Avrupa'nın en sıkı korunan hapishanelerinden birini basacaktır. CIA ajanı Seagal; görevi gereği bu gruba bir casus olarak katılır, ancak aynı grup en yakın arkadaşının karısını ve oğlunu da kaçırmıştır. CIA ise Seagal'i susturmak amacıyla harekete geçmiştir. Şimdi büyük baskı altında tek başına adalet için savaşacaktır.
In the midst of an international crisis, a career diplomat lands in a high-profile job she’s unsuited for, with tectonic implications for her marriage and her political future.
Luis Salinas, the new ambassador to Thailand, who knows he's going to get his hands dirty in the next four years – if he makes it that long. He's accompanied by his wife, Claudia, and their daughter Ester. Aware that the familiar constellation of life in the embassy is about to change radically, the staff gear up in nervous anticipation. Life does change, but in a way that Luis would never have imagined it. He must not only cope with the chaos and corruption he was expecting, but also with the implosion of his family life, as Claudia and Ester become involved in affairs that might seriously damage relations between Spain and Thailand. Will the glamorous, globe-trotting diplomatic life swallow up Luis or will he continue to fight for integrity and morals?
Comedy-drama series set in the fictional Central Asian Republic of Tazbekistan where newly arrived British Ambassador Keith Davies is set the task of trying to secure a £2 billion helicopter contract for the United Kingdom.
When Mary Ashley is approached to become ambassador of the United States of America in Romania she does not take the offer because her husband does not want to give up his well-going doctor's office. Shortly afterward Dr. Edward Ashley gets killed in a car accident. After this Mary Ashley reconsiders the offer and finally accepts. Arrived in Romania she is confronted with a complex plot in which the American President's current plans to improve relations between the US and communist countries shall be sabotaged.
